çok\ daha

çok\ daha
гора́здо намно́го

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Смотреть что такое "çok\ daha" в других словарях:

  • çok uluslu — sf. 1) İki veya daha çok ulusla ilgili olan (sanayi veya ticaret) 2) Çeşitli ulusların katılımıyla oluşturulan (ortaklık) Çok uluslu şirketler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çok karılılık — is., ğı, top. b. Bir erkeğin yasalara uygun olarak aynı zamanda iki veya daha çok sayıda kadınla evli olabildiği evlilik biçimi, polijini …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • balcı kızı daha tatlı — güzel mal satan kimselerden alınan şeyler daha çok hoşa gider anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur — kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • az söyle, çok dinle — kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adam olana çok bile — layık olmadığı, hak etmediği hâlde kişinin beklentisi daha fazla olduğu durumlarda kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bu abdestle daha çok namaz kılınır — bir tutum veya davranışın etkisi sürekli olur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ancak — zf. 1) Yalnızca anlamında, sınırlama anlatan bir söz Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi. O. C. Kaygılı 2) Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ziyade — sf., Ar. ziyāde 1) Çok, daha çok, daha fazla Tevkifhane müdürü de bizden ziyade onlarla ahbaplık etti. F. R. Atay 2) esk. Çoğalma, artma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ziyade olsun! …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • artık — sf., ğı 1) İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan 2) Daha çok, daha fazla 3) zf. Bundan böyle, sonra, daha, yeter Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı. T. Buğra 4) is. Kalan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»